Felsefe
Tersine Yasa

Tersine Yasa

Uzun zamandır bu konuyu anlatmayı çok istiyorum ve bunun için çeşitli denemelerde bulunuyorum ama hepsinin sonu hüsranla bitiyor, yazı taslağını silip tekrar başlıyorum (sanırım bu da bir tersine yasa örneği). En son, ne olduğundan bahsetmekten ziyade ara sıra aklıma gelen örnekleri not alarak sadece bunları aktarmaya karar verdim. Adamakıllı okuyan birisi zaten olayı anlayacaktır.

Başlayalım:

  • Bilgi verme amacı gütmeyen romanlar, üzerlerine düşünüldüğünde insana çok şey öğretir; bilgileri bonkörce saçan didaktik kitaplar ise sadece saçtığı kısıtlı bilgileri ezberletir.
  • En yakın arkadaş en çok can yakandır; iş yerinde kuyunuzu en çok kazan kişi, size en samimi cümleleri kurandır.
  • Nefret edilen kişi aslında çok seviliyordur, kafada en çok yer edendir; çok sevildiği söylenen kişi sadece ara sıra anılır, akla ara sıra gelir.
  • Çok satan kitapları yazan adamların hayatlarındaki en büyük başarısı kitap yazmaktır; başarılı insanların yazdığı az okunan kitapların hayata olan katkısı çok daha fazladır.
  • En fazla kişi tarafından dinlenen müzikler müzikalite açısından en dandik olanlardır; az kişinin dinlediği müzikler, müzisyenleri müptela eder.
  • Demokrasiyi en çok savunanlar, demokratik sonuçlardan en çok şikayet eden kitledir; demokrasiyi her fırsatta eleştiren kesim dünya genelinde iktidarları belirler.
  • Bünyeye faydası olan gıdaların tatları sevilmez; gıdaların tadı güzelleştikçe verdikleri zarar artar.
  • Kendini geliştirmiş, genel olarak özenilen insanların hiçbiri bunu kişisel gelişim kitaplarıyla başarmamıştır; en çok kişisel gelişim kitabı okuyan insanlar hayattaki başarısı nispeten az olan insanlardır.
  • Ağzından kadınları düşürmeyen erkekler genelde bakirdir; kadınlardan bahsetmeyi çok sevmeyen erkekler ise mıknatıs (özellikle gayler).
  • İş teklifleri çalışırken daha çok gelir; işsizken arasan da bulunmaz. Benzer durum sevgili için de geçerlidir.
  • Döneminin en çok eleştirilen düşünce insanları adını tarihe yazdırır; çok popüler olanlar ise tarihin tozlu sayfalarına.
  • Mıçmıç, yapış yupuş ilişkiler çok daha kolay biter, pamuk ipliğine bağlıdır; fırtınalı aşklar alınyazısı gibidir, çok daha uzun ömürlüdür.
  • Düşününce akla hiçbir fikir gelmez; en büyük fikirler akla çok alakasız bir anda, çok farklı bir yerden gelir.
  • Paranın peşinde koşanlar çok fazla çalışır; işin peşinde koşanlara ise para bir yolunu bulur gelir.
  • Bağıra çağıra anlatılan şeylere kimse kulak asmaz; konuşulması yasaklanan bir konu çok daha fazla ilgi toplar.
  • Hayatından CV gibi bahseden adamın konuşmaları genelde boş yargılardan ibarettir; “bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir” diyen adamdan öğrenilecek çok şey vardır.
  • Daha güçsüz gözüken küçük köpekler daha hırçın, daha gürültülü, daha kavgacıdır; daha güçlü görünen büyük köpekler ise daha sakin, daha uysal.
  • Benzer şekilde dışarıdan çok güçlü gözüken nüfuzlu insanlar daha temkinlidir ve dolayısıyla güçleri de kısıtlıdır; kaybedecek bir şeyi olmayan bir adamın yapabileceklerinin sınırı yoktur.
  • Açık kaynak koda sahip yazılımlar daha güvenlidir; kodlarını gizleyenler ise daha ya tehlikeli, ya daha riskli.
  • İstenmesi pek zor olan yaşam stilleri arzulanan hayatları getirir; zevk dolu hayatlar ise istenmeyen sonuçlar doğurur.

Ve son olarak:

  • Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ne adaletle ne de kalkınmayla, Cumhuriyet Halk Partisi’nin ne cumhuriyetle ne de halkla, Milliyetçi Hareket Partisi’nin ne milliyetçilikle ne de hareketle, Halkların Demokratik Partisi’nin ne halklarla ne de demokrasi ile ilgilisi vardır; ülkesini en çok düşünen insanlar genelde siyasete uzak olan insanlardır.