Hayata Hazırlıklı Olmak
Kasabada birbirine rakip iki manastır vardı. İkisi de kasabanın en çok ilgi gören ve Zen’i en iyi öğrettiği düşünülen manastırlardı. İkisi de kendi öğretilerinin en saf ve en doğru yol olduğunu düşündüğünden keşişlerine diğer manastırdakilerle konuşmasını yasaklamışlardı.
İki manastırın da en küçüğü, manastırlarının günlük ihtiyaçları için her sabah pazara gider, birbirleriyle hiç konuşmadan alışverişlerini yapıp dönerlerdi. Bir gün çocuklardan biri, pazara doğru giderken dayanamayıp ötekine sordu: “Nereye gidiyorsun?” Soruyu sorar sormaz kuralı ihlal ettiği için zaten rahatsızlık duymuştu ancak aldığı cevap bu rahatsızlığı kat kat arttırdı:
– “Rüzgarın götürdüğü yere.”
Bu cevap çocuğa çok gıcık gelmişti. Tam bir Taocu sözü. Pazara gittiğini bildiği halde sadece ufak bir sohbet için bu soruyu sormuştu ve kelime oyunuyla karşılaşmıştı. Bu sözü kesin kendi manastırında katıldığı sohbetlerden birinde duymuş olmalıydı. Yasağın sebebini şimdi daha iyi anlıyordu. Karşı manastırdakiler çok gıcık felsefecilerdi ve hayatın gerçeklerinden nasiplerini almamışlardı. Şu an öteki çocuğun gururla kendisini alt ettiğini düşündüğünden emindi. Kendi manastırının altta kalmasına göz yumamazdı.
Pazardan döndüğünde hemen ustasının yanına gitti ve durumu anlattı. Ertesi gün kendi manastırının felsefesinin gücünü göstermek için nasıl bir cevap vermesi gerektiğini sordu. Ustası güzelce dinledi. Aklına gelen cevabı talebesine anlattı:
– “Yarın karşılaştığınızda ona tekrar nereye gittiğini sor. Sana rüzgarın götürdüğü yere dediğinde ise ‘öyleyse beynin yok, rüzgar bedenine hükmedebildiğine göre kafanda bir ağırlık olmamalı’ de. Böylece o çocuğu cevapsız bırakabilirsin.”
Cevap çocuğun çok hoşuna gitti ama biraz uzundu. Gece boyunca tekrar edip durdu: “Demekki beynin yok.”, “Çok hafifsin ki rüzgar seni savuruyor.” Kendince de şekil vererek yarın vereceği cevabı hazırladı.
Ertesi gün çocuklar tekrar karşılaştı. Hazırlıklı olan çocuk kendinden emin bir şekilde ve zafer gülümsemesini saklamaya çalışarak sorusunu sordu:
-“Nereye gidiyorsun?”
Aldığı cevabı hiç beklemiyordu ve bu cevap karşısında hazırlıksız olduğu için yine susmak zorunda kaldı:
– “Pazara.”
3 thoughts on “Hayata Hazırlıklı Olmak”
Comments are closed.
“Hayat siz başka planlar yapmakla meşgulken başınıza gelen şeydir” diyen John Lenon’u anımsattı.
“Eğer Tanrı’yı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset” bu da Woody Allen’dan 🙂
ayrıca;
“pilan yapmayın pilan”
-ismail türüt