Adamakıllı Band
Adamakıllı Band Açıldı!

Adamakıllı Band Açıldı!

Aslında biliyorsunuz ki doğum gününü kutlamaya az kaldı Band’in. Yine de diğer AA sunucuları ile yeni bir yola koyulduk diye böyle başlamak istedim. Müzik ile yaşayan, “müziksiz hayat mı olur?” kafasındakilere şimdiden hayırlı uğurlu olsun.

Adamakıllı Band, Adamakıllı’yı kurduğumuzdan beri aklımızda olan “Bu ekipten bir şeyler çıkacak”, “Bu kadar adam bir şeyler yapmak için bir araya gelmiş olmalıyız..” fikirlerinin ilk somut adımı olarak kalbimde hep farklı bir yere sahip. İyi, güzel, seviyoruz ama peki bu Adamakıllı Band ne?

Eğer bir dağa tırmanmak istiyorsan, tepesinden başla.

Öğrenmenin kitap okuyarak, video izleyerek vs. değil, usta-çırak ilişkisi + deneyimlerle olduğunu defalarca kez konuşmuşuzdur. Bu cümlemi kitap ve teknoloji düşmanlığı olarak anlamayacak yaşa ve dil bilgisi seviyesine geldiğinizi varsayarak devam ediyorum: Bu öğrenme süreci iki taraflı işler. Birisi, yapılan bir işi karşıdakine aktarırken kendisi de o iş ile ilgili yeni şeyler öğrenir. Çünkü en kötü ihtimalle öğretmeyi öğrenir. Bu aktarımın nasıl yapılması gerektiğinin de öğrenilmesi ile öğrenim, katlanarak artar. Bu artış, insanoğlunu her seferinde birçok kişi tarafından karşı çıkılacak seviyede ileri götürmüştür.

Loncalar

Osmanlı döneminde çeşitli zanaat ve meslek erbaplarının bir araya gelerek oluşturdukları loncalar vardı. Bir meslek grubunun loncası, usta, kalfa ve çıraklardan oluşur; bunlar birbirine mesleğin inceliklerini öğretirlerdi. Yeni ustalar yetiştirmek, ustaları geliştirmek bir yana, aynı zamanda işin üstatları bu loncalarda bir araya gelir ve hem yaptıkları toplantılarda ulaştıkları yeni fikirlerle mesleği ve kendilerini geliştirir hem de işle ilgili çeşitli kalite standartları belirlerlerdi. Birlikte çalışmanın verdiği bu gücün etkisinden tabii ki ekonomi de nasibini alırdı. İstanbul büyük ticaret merkezlerinden birisi haline gelmişti.

2020’ler..

Günümüzde loncalara benzeyen bir yapı, açıkçası bilmiyorum ben. Varsa sizin bildiğiniz benzer kurumlar, söylersiniz. Odalar sayılmaz onu baştan belirteyim. Neyse.. Dediğim gibi, öğrenme için gerekli olan usta-çırak ilişkisi günümüzde de çoğu meslekte devam ediyor. Ancak bunun yanında teknolojinin hayatımızı kolaylaştırıp bize zaman kazandırması gerekirken kimsenin kimseye ayıracak vakti yok. Üzerine insaların yardım etmeyi tek taraflı bir şey sanmaları da eklenince..

Adamakıllı Band

Band, müzik yapmak isteyen insanların birbirinden bir şey öğrenerek yollarında ilerledikleri bir Discord grubu. Lonca benzeri bir mantıkla kurulan bu grup, Discord sayesinde loncadan çok daha efektif bir şekilde, aynı ihtiyaçları karşılama amacıyla kuruldu. Lonca benzeri derken?

Band, müzik ile amatör veya profesyonel olarak ilgilenen kişilerin toplanıp birbirlerine yardımcı oldukları, bazen birlikte de müzik yaptıkları bir yer. Birisi gitarını tıngırdatıp hoşuna giden bir melodiyi kaydedip sample olarak paylaşıyor, öteki alıyor onu kesip kırpıp müziğini yapıp gönderiyor. Bir diğeri bu ortak çalışmayı görüp benim de çorbada tuzum olsun diyerek mix&master yapıyor. Remixler, coverlar havada uçuşuyor görmeniz lazım..

Çalınan müzik aletlerine göre alınan roller sayesinde hem grup arkadaşı aradığında, hem kendi çaldığın aletle ilgili yardım aradığında ihtiyacın olan kişilere çok kolay ulaşıyorsun.

Aradığın türle ilgilenen kişilere onları etiketleyerek tek mesajla erişebiliyorsun.

Sunucuya erişmek ve birlikte müzik yapmak için mail atabilirsiniz. Adamakıllı Band’den çıkan ilk eserle sizleri uğurluyorum:

Müziğin amacı, ruhu ilahi doğayla bağlamaktır; eğlence değil. -Pisagor